28 Mayıs 2018 Pazartesi

Seyahatin Son Günü


Seyahatimizin en ilgi çekici ve güzel günü kesinlikle son günüydü. Sabah erken saatlerde ilk durağımız Grotte Di Castellana oldu. Grotte Di Castellana 3.5 km uzunluğunda kocaman bir mağara. Açıkçası buraya ulaşmadan evvel gidip gitmeme konusunda kararsızdık. Sonuçta bir mağara ne kadar ilginç olabilirdi ki. Ancak içini gezdiğimiz zaman iyi ki gitmişiz dedik. Sarkıt ve dikitlerden oluşan mağara oldukça büyük ve etkileyiciydi.
Mağara sonrası ise bölgenin en popüler kasabasına Alberobello’ya doğru yola çıktık. Alberobello kelimesinin Türkçe karşılığı “Güzel Ağaç”. Buraya bu ismin verilmesinin nedeni ise konik şeklinde ki evleri.
Hala aktif yaşamın sürdüğü bu evler minnacık ve çok sevimli.
Yemek molamızı da restoran olarak hizmet veren bu evlerden birinde kullandık ve bölgeye has orecchiette makarnaların tadına baktık.
Kasabada birbirinden güzel hediyelik eşya satan dükkanlar bulunuyor.
Alberobello sonrası ise yine çok sevimli bir kasaba olan Polignano a Mare’ye gittik. Kasabanın girişinde ünlü şarkıcı Modugno’nun heykeli bizi karşıladı.
Akabinde bir kaç  manzara fotoğrafı çektik.
Böylece İtalya gezimizi sonlandırmış olduk. Puglia şu an çok popüler olmayan ancak gelecek zamanda epey popüler olacak bölgelerden biri. Fiyatlar İtalya’nın diğer bölgelerine göre oldukça uygun. Ben her bir şehrini severek gezdim. En önemlisi de aylardır öğrendiğim İtalyancamı test etme şansı yakaladım. O yüzden benim için harika bir deneyimdi.

Keyifle ve seyahatle kalın J

23 Mayıs 2018 Çarşamba

Otranto’da Kalmıştık


Otranto’da en ünlü yapılardan biri Otranto Katedrali. Katedral, zeminindeki çinilerden ötürü dünya miras listesinde yer alıyor.
Katedralden bir fotoğraf…
Şehir bir dönem Osmanli hakimiyeti altında bulunmuş. Bu dönemde katedralde gerçekleştiği söylenen kötü bir olay anlatılıyor. Rivayete göre Osmanlı fetih esnasında kiliseye sığınmış olan halkı, kafasını keserek öldürmüş. Kafatasları şu an kilisede ayrı bir bölümde sergileniyor.
Otranto sonrası ise Gallipoli’ye doğru yol aldık. Gallipoli çok şirin bir İtalyan kasabası. Burada keşke daha uzun vaktimiz olsaydı da doya doya gezebilseydik.
Kasabada hediyelik eşya, ıvır zıvır satan bir çok mağaza bulunuyordu. Satılan en ünlü hediyelik eşya ise yörenin tombul sevimli kadınlarının figürleştirildiği hediyelik eşyalardı.
Gallipoli’nin dar sokaklarında gezerek, alışveriş yaparak ve limanında gün batımını seyrederek günü tamamladık. Ertesi gün ise seyatimizde en sevdiğim yere Alberobello’ya doğru yol aldık.

19 Mayıs 2018 Cumartesi

Lecce ve Otranto


Puglia’da bir diğer durağımız Lecce oldu. Lecce sarı sapsarı bir şehir. Şehre aşağıdaki güzel kapıdan giriş yaptık.
İlk gezi noktamız Lecce Katedrali oldu. Burası öyle kayda değer özelliği olan bir katedral değil. İçinde kısa bir tur attıktan sonra antik tiyatroya doğru yol aldık.
Modern şehrin ortasında iyi korunmuş bir amfi tiyatro görmek güzeldi.
Lecce, öyle çok gezilecek görülecek yerleri olan bir şehir değil. Ancak yiyecek içecek konusunda epey zengin. Sokaklarında gezerken karşımıza adım başı bir lezzet çıktı. Favorim ise Pizzo dedikleri içi zeytin ve kuru domates dolu, acılı hamurlar oldu.
Küçücük pastanelerinde 40-50 çeşit pasta çeşidi vardı. Eğer seyat boyunca kilo aldıysak kesin Lecce’de almışızdır J
Makarna, sos..vs gibi yiyecek alışverişi için de Lecce ideal bir nokta.
Gün içinde ikinci durağımız ise Otranto oldu. Otranto çok güzel bir sahil şehri. Benim gezi boyunca en sevdiğim iki yerden birisi oldu.
Deniz kenarında dondurma yemeden dönmek olmazdı.
Otranto hakkında daha yazacaklarım var. O da inşallah bir daha ki yazıya…

15 Mayıs 2018 Salı

Brindisi ve Matera


Brindisi, Puglia bölgesinin küçük bir sahil şehri. Burada vakit darlığından ötürü çok fazla zaman geçiremedik. Sadece sahil şeridinde temiz havayı soluyarak yürüyüş ve öğle yemeği imkanımız oldu.
Birinci dünya savaşında hayatını kaybeden 6000 denizci anısına dikilmiş olan anıt şehrin en önemli sembollerinden biri.
Burada verdiğimiz öğle yemeği molasında çok hoş bir restauranta rastladık.
Fiyatları da oldukça uygun olan restoranda nefis bir pizza ve deniz ürünleri yedik.
Brindisi sonrası rotamız Materaydı. Matera, Türkiye’nin Mardin’i diyebileceğimiz bir yer.
Eski dokusunu kaybetmemiş, hala yaşamın sürdüğü evler.
Arnavut kaldırımlı dar sokaklar…

10 Mayıs 2018 Perşembe

Puglia - Bari


Yine uzun zamandır yazamadım buraya. Oysa en sevdiğim sosyal paylaşım platformu burası yani bloğum. Ancak iş yerinde o kadar yoğun bir süreçten geçiyoruz ki fırsat bulup iki satır yazamıyorum.

Peki neler yaptım bu zaman zarfında? Tüm bu yoğunluk arasında kısa bir tatil için İtalya’ya gittim. Ailece İtalya’nın güneyine -Puglia bölgesine- seyahat ettik.
Puglia’da ilk durağımız Bari oldu. Bari, küçük bir liman şehri. Sakin, huzurlu ve tertemiz bir yerleşke.
2-3 tane meydanı var. Aşağıdaki fotoğraf da ünlü meydanlarından birine ait. Meydan gündüz bomboş durumda.
Şehrin en önemli simgesi ise Aziz Nicolas Kilisesi.
Adından da anlaşılacağı üzere kilise noel babaya ithaf edilmiş. Noel babanın Bari’de yaşadığı ve mezarının da bu kilise içinde yer aldığı belirtiliyor. Valla Noel baba konusunda aklım epey karıştı. Demre, İskandinavya, Bari derken Noel baba epey gezmiş anlaşılan J

Bahsedilen mezar…
Şehre özgü en önemli yiyecek orecchiette adını verdikleri makarna. Bu makarnanın taze taze yapılıp satıldığı bir sokak bulunuyor. Sokak boyunca tezgahları bulunan teyzeler orada makarna yapıp satıyorlar.
Gündüz bomboş olan sokaklar ve meydanlar gece cıvıl cıvıl bir hale bürünüyor.
Bari’de en sevdiğim şeylerden biri de şehrin aydınlatması oldu. Şehir küçük sokak lambaları ile ve sarı ışık ile aydınlatılıyor. Sarı ışık aydınlatması o kadar hoş duruyor ki... Bari’ye uçakla inerken sarı ışıkla aydınlatılmış birbirine paralel sokaklar çok hoşuma gitmiş ve ben de masalsı bir hissiyat uyandırmıştı. Kaldığımız zaman da gece dışarı çıktığımızda bir kez daha güzelliğin farkına vardım.
Puglia’da Bari’den başka şehirler de gezdik. İlk fırsatta onları da yazmaya çalışıcam. Şimdilik hoşçakalın...