19 Nisan 2018 Perşembe

Yeni Bir Keşif


Yaklaşık 2 hafta evvel Gülşah ile kahvaltı için buluşmuştuk. Ancak günlerim o kadar yoğun geçti ki bir türlü buluşmamızı ve keşfettiğimiz o şirin mekanı paylaşamadım.

Gülşah ile buluştuğumuz zaman, benim her zaman kahvaltı yaptığım yere doğru yol aldık. Ancak mekanın dolu olması nedeniyle kapıdan dönerek yeni mekan arayışına girdik. İşte bu noktada İpek Hanım 5 Büyük Şef isimli bir mekana rastladık.
Burası küçücük, şirin bir cafe. Her şey el emeği ve çok taze. Burada kahvaltı ederken sanki dışardaki bir cafede değil de evde kahvaltı ediyormuş hissiyatına kapıldık diyebilirim.
Mekandaki raflarda ayrıca organik ürünler de satılıyor. Tarhana, kuskus, erişte..vs
Tazecik domates ve salatalıklar..
Ayrıca pasta reyonu da bulunuyor. Kahvaltıda biraz abarttığımız için buraya pek bulaşmadık J
Vicdan kurabiye… Kalorisi düşük bir kurabiyeymiş. Vicdan azabı çektirmediği için adı da vicdan kurabiyesi….
Sonrasında Gülşahımla biraz Nişantaşı sokaklarında dolaştık. Ardından ise ufak bir kahve molası vererek günü sonlandırdık.

10 Nisan 2018 Salı

Severim Severim


Bloglarda şu an popüler olan bir yazı var; o da neleri severiz. Herkes neleri sevdiğini maddeliyor. Geçenlerde neleri sevdiğimi düşününce bir çok şeyi sevdiğimi farkettim ve bu durumdan da memnun oldum. Hiçbir şeyi beğenmeyen, burun kıvıran, memnuniyetsiz bir kadın değilmişim J Bakalım neleri seviyorum.

Öncelikle annemi ve babamı çokkkkk severim. Onların çocuğu olduğum için çok şanslı hissediyorum. Yeniden bu dünyaya gelsem yine onların çocuğu olmak isterim.

Arkadaşlarımı severim. Yaseminellamı, Gülşahımı ayrı ayrı severim. Yaşasın kız arkadaşlar…

İşimi severim. Her ne kadar stresi bol olsa o işi tamamlama hissi bana keyif veriyor.

Merhamatli, yardımsever, eften püften sebeplerle kalp kırmayan insanları severim. Daha da önemlisi kalp kırdığını farkettiği anda bunu hemen telafi eden insanları severim. Hepimiz insanız ve zaman zaman kırıcı olabiliyoruz. Karşımızdakinin üzüldüğünü anladığımız anda hadi gel bi kahve içelim, keyfimiz yerine gelsin demek zor olmamalı diye düşünüyorum.

Kalabalığına, gürültüsüne ve tüm karışıklığına rağmen İstanbul'u severim. Güzeldir benim içinden deniz geçen şehrim...

Seyahat etmeye bayılırım J Yeni yerler görmek bana enerji verir.

Yeni lezzetler denemeyi severim.

En çok da makarnayı severim. Hani deseler yalnızca bir yiyecek seçme hakkın var sanırım o makarna olur J

Sabah kahvatısını, kızarmış ekmek kokusunu, kahvaltıya eşlik eden sohbeti severim.

Alışverişi severim ama abartmam. Ben bunu neden aldım ki dediğim kıyafetim pek olmaz.

Güneşi, yağmuru, karı hepsini severim. Güneşli havada şemsiye gölgesinde soğuk içeceğim ve kitabımla dinlenmeyi, yağmurlu havada cam önünde sıcak bişiler içip şıkır şıkır yağmur sesi ile mutlu olmayı, karlı havada da dışarda yürüyüş yapmayı severim.

Yazın deniz kenarında bir masada güneşle vedalaşmayı severim. Sonrasında yakomaz da varsa ne ala J

Kışın içilen sıcacık çorbaları, salebi, kestaneyi, battaniye altına girip film seyretmeyi severim.

Çok şık bir restoranda yemek yemeyi de, pazardan alışveriş yapmayı da severim.

Okumayı ve sürekli yeni şeyler öğrenmeyi severim.

Geleneklerin devam ettirilmesi hoşuma gider. Kandilde helva kavururum, bayramda eve çikolata şeker alırım..vs.

Düzeni, disiplini severim. Planlı, programlı yaşamayı tercih ederim. Bazıları için sıkıcı olan bu durum bana kendimi iyi hissettirir.

Buraya yazamadığım daha bir çok şeyi severim. Bu arada tabi ki Polyanna değilim, sevmediğim şeyler de var. Belki bir gün onları da yazarım J

3 Nisan 2018 Salı

Müzede Geziye Devam


Tiyatro katını gezdikten sonra sıra geldi sinema katına. Geçmişten günümüze bir çok sanatçının fotoğraflarını barındıran sinema katı görülmeye değerdi.
Sinemayı severim. Yalnız şöyle bir durum var. Yabancı filmleri bir kez seyrettikten sonra 2.kez seyretmek içimden gelmez. Oysa bazı Türk filmleri var ki defalarca seyredebilirim. Türk filmi afişleri…
Sanatçıların balmumu heykelleri…Müzede en başarısız kısım sanırım burasıydı. Bir çok sanatçının ifadesi heykele yansıtılamamıştı.


Unutulmaz afişler…
Resim sanatçılarının gözünden aktörler ve aktrisler…
Sinema katıyla beraber müze gezisini de böylece bitirmiş oldum. Sonrasında tarçınlı sıcacık bir salep ile güne devam…