23 Aralık 2014 Salı

Mihrimah Sultan Camii

Mihrimah Sultan, Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’dan olan tek kızı. Adına İstanbul’da iki tane cami yapılmış. Her iki caminin de mimarı Koca Sinan. Camilerden biri Edirnekapı’da yer alırken diğeri Üsküdar’da bulunuyor. Edirnekapı’daki camiden http://yasamizi.blogspot.com.tr/2013/04/altnc-tepede-zarif-bir-cami.html yazımda bahsetmiştim.

Geçen haftalarda – Kız Kulesi’ne gittiğimiz gün - Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Camisini de ziyaret etme şansımız oldu.
Mimar Sinan, caminin her köşesinde yine yeteneğini sergilemiş. Sinan’ın eserlerinde dikkatimi çeken bir nokta var. O da şu; eserlerinde öyle büyük şaşaa/şatafat yok. Öte yandan akıl almaz ayrıntılar ve zerafet var. Aynı Edirnekapı’daki cami gibi burası da çok zarif olmuş. Ancak Edirnekapı Mihrimah Sultan Camisini daha çok beğendiğimi söyleyebilirim. Zaten Edirnekapı’daki caminin inşaatı  mimarın daha fazla ustalaştığı döneme denk geliyor.
 
Her iki caminin de bir hikayesi var. Daha evvel ki yazımda bu hikayeyi paylaşmıştım. Şimdi bir daha paylaşayım.
“Kanuni Sultan Süleyman,  kızı Mihrimah Sultan’ı  evlendirmeye karar verir. Mihrimah Sultan’ın iki talibi vardır; Rüstem Paşa ve Mimar Sinan. Sultan Süleyman eşi Hürrem Sultan’ın da teşvikiyle kızını Rüstem Paşa’ya verir. O andan itibaren Mimar Sinan,  Mihrimah Sultan’ a olan aşkını kalbine gömer. Sonraları Mimar Sinan’dan, Mihrimah Sultan adına bir cami inşa etmesini isterler ve yer seçimini kendisine bırakırlar. Büyük mimar böylece Mihrimah Sultan adına yapılan ilk camiyi Üsküdar’a inşa eder. Aradan belli bir süre geçince Mihrimah Sultan adına ikinci bir cami istenir ve seçim yine kendisine bırakılır. Mimar Sinan bu kez camiyi kimselerin pek uğramadığı Edirnekapı’ya inşa eder. Mihrimah Sultan 21 Mart günü dünyaya gelmiştir ve isminin anlamı ay ve güneş demektir. Eğer gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart ya da 23 Eylül günleri her iki camiyi de görecek yüksek bir tepeye çıkılırsa, Edirnekapıdaki caminin minaresinin ardından güneşin battığı buna karşın Üsküdar’daki caminin minaresinin ardından ayın doğduğu gözlemlenir. Kısacası Mimar Sinan, Mihrimah Sultan’a olan aşkını bu iki eserine yansıtmıştır”

6 yorum:

  1. güzel bir anlatım olmuş. hikayesi de dokunaklı cnm. nice eserler var yanından geçip gidip, hikayesini bilmediğimiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle özellikle İstanbul bu bakımdan çok zengin...

      Sil
  2. zarif yorumunuza çok teşekkür ederim :))

    Camiiler benim çok ama çok ilgi alanımdır..
    Görmediğim çok az sayıda camii kaldı.. onlarda küçük ve arada derede kalanlar..
    dilerim hepsini ziyaret etmek nasip olur

    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım hepsine gidersiniz.Sizi keyifle takip ediyorum :)

      Sil
  3. İstanbul'un her karesi tarih kokuyor... özellikle bu tarz tarihi yerleri gezmeyi seven birisi olarak bu paylasimi okumaktan cok zevk aldim.Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim...

      Sil